Niran Unsal Kimdir ?

Niran Ünsal, Türk pop müziği sanatçısı, söz yazarı ve besteci. Müzik kariyeri boyunca birçok ödül kazanan Niran Ünsal, Türk pop müziğinin önemli isimleri arasında yer almaktadır. Kendine özgü tarzı ve..

EGE KOKAN BİR “ORTANCA” ÇİÇEĞİ

Büyük şairlerimizden Bedri Rahmi Eyüboğlu; “Bu Anadolu var ya bu Anadolu, bu misli menendi görülmemiş cömert ana” dizelerini boşuna yazmamış. O büyük usta, bereketli Anadolu’muzun, koynunda ne eşsiz cevherler, ne ölümsüz değerler sakladığını bilmiş de söylemiş…

Fatma Niran Canevi Ünsal(sahne ve sanat hayatında Niran Ünsal), o büyük ustanın dizelerinde övdüğü Anadolu’nun nice şiire, şarkıya, sevdaya konu olan “denizi kız, kızı deniz kokan” İzmir’inde, 13 Ağustos 1976’da dünya seferine gözlerini açar. Babası kanun ve ses sanatçısı Ahmet Canevi; annesi ise Devlet Sanatçısı, keman ve viyola virtüözü, TRT İzmir Radyosu’nda uzun yıllar görev yapan bir usta, aynı zamanda çeşitli konservatuarlara yerleştirdiği 150’nin üzerinde öğrencinin “hoca”sı olan Nursal Ünsal’dır.

Niran Ünsal, 3 kardeşin ortancası olarak dünyaya gelir. Müzisyen olan anne babanın ustalık yoldaşları, yol arkadaşları olan keman ve kanun seslerinin kulağına, ruhuna bir mühür gibi işleyen sesleriyle büyür. Yıllar sonra yürüyeceği müzik yolculuğunda, o seslerin, o demlerin etkisi çok büyüktür. Her ne kadar onun sanatçılığına genetik miras anne babadan geçmiş gibi görünse de aslında en temel etken; filmlere konu edilecek kadar çarpıcı bir yaşam öyküsü olan anneannesi Fatma Tekçiçek’dir. O büyük insanın adının; deniz kokan, tuz kokan, imbat kokan bir Ege Ağustos’unda bu “ortanca” çiçeğinin kulağına söylenmesi boşuna değildir.

TRT İzmir Çocuk Korosu’nda müzik hayatına başladığında henüz 8 yaşındadır. Yıllar sonra onun sesinden hit olacak bir şarkıda geçen “küçük bir kız sakladım hep içimde; tek dostum o, büyüdü benimle” dizelerini boşuna söylemeyecektir aslında. Zira Niran Ünsal; her anlamda hayatı erken tanımış, yürüdüğü hayat yolculuğunun en dik(enli), en zorlu yollarında bile, içinde sakladığı o kız çocuğuna sarılır. İmbat rüzgârlarının yerini sert lodoslara bıraktığı hayat dönemlerinde, işte o küçük kız çocuğundan kuvvet alarak yaşamayı öğrenmiştir. 

 

İlkokul dönemini takip eden yıllarda, bir yandan eğitim öğretim hayatını aksatmadan sürdüren Niran Ünsal, bir yandan da müzikal donanımını beslemeye devam eder: Annesinin fahri olarak öğretmenliğini üstlendiği “Rakım Erkutlu Musiki Cemiyeti”nde Klasik Türk Müziği eğitimi, TRT İzmir Radyosu Gençlik Korosu’nda uzun yıllar boyunca çok sesli müzik eğitimi alır.

 Tam o dönemlerde TRT’nin düzenlediği “Türk Sanat Müziği Amatör Ses Yarışması”nı kazanır.O birinciliğin hemen akabinde, annesi Nursal Ünsal Birtek ile TRT İzmir Korosu’nda görev yapmaya başlar. Bir yandan da, “Fasl-ı Feza” isimli fasıl heyetinde, annesinin arkasında
korist ve vokal olarak görev yapar. O dönemlerde popüler müzikle de ilgilenir. Günün popüler şarkılarını seslendirmekten keyif aldığı gibi; kulaktan kulağa yayılan sesinin güzelliği, yorumunun gücü nedeniyle kendisine gelen sahne tekliflerini değerlendirmeye karar verir. Artık kendi kanatlarıyla uçma vaktinin geldiğini anlar ve radyodaki görevinden ayrılır. Tenis Klüp, Atlı Spor Kulübü, Anvelo, Karşıyaka Grand Müzikhol gibi İzmir’in en seçkin mekânlarında, orkestra eşliğinde pop müzik icracısı
olarak sahne almasıyla İzmir ve çevresinde hatrı sayılır bir isim yapmaya başlar.


1993 yılında, Hürriyet Gazetesi’nin her yıl düzenlediği “İzmir’in Altın 11’i” ödül töreninde “Yılın Umut Veren Kadın Sesi” ödülünü alır. 1994 yılında, bir reklam jingle’ı okumak için gittiği stüdyoda, o yıllarda İzmir Devlet Konservatuarı’nda şan hocası olarak görev yapan tanınmış besteci Müfit Bayraşa ile karşılaşır. O günkü tanışma, Niran Ünsal’ı İzmir dışında daha geniş kitlelerle buluşturacak bir projeye zemin hazırlar. Zira Müfit “Hoca”, o sıralarda Show TV’nin düzenleyeceği “Pop Show Şarkı Yarışması”na bir eser hazırlamıştır. Sözlerini Sema Öztürk’ün yazdığı, düzenlemesini Sadun Ersönmez’in yaptığı “Serseri Mayın” isimli şarkıyı Niran Ünsal’a okutarak yarışmaya katılırlar. Pek çok önemli müzisyenin jüride yer aldığı yarışmada,tek gözünü siyah bantla kapatmış olan “korsan kız” imajındaki bir genç kız, bir anda hem müzik sektörünün hem de müzikseverlerin gündemine oturur. Uzun süre herkes Niran Ünsal isimli o “korsan kız”ın olağanüstü sesini ve yorumunu konuşur. O yarışmada 1. olmasının hemen ertesi gününde tüm basın “Kim bu korsan kız?”, “Müthiş sesli bir korsan kız herkesi büyüledi” gibi başlıklar atarak; artık onun hayatında yeni bir dönemin başladığını müjdelemektedir. Şartname gereği ilk albüm anlaşmasını yapar. Bundan sonraki müzikal yolculuğuna artık İstanbul’da devam edecektir.
Ömrünün ilk demlerinde; ana diyarında, baba ocağında, İzmir toprağında yaşarken görüp edindiği her tecrübeyi, her bilgiyi dünya gözünden ziyade gönül gözünde saklayıp biriktirmiş; kalbinin sandığına kilitlemiş, yine “o şarkıdaki küçük kız”ın ellerinden tutarak kaderini yaşamak üzere başka diyârlara doğru yola çıkmıştır…


ŞARKILARA TUTUNAN “DAĞ GİBİ” BİR YÜREK

Hayatını İstanbul’a taşıdıktan kısa bir süre sonra; müzik, sahne, eğlence ve gösteri dünyası bu gürül gürül çağlayan dev sesli kadını konuşmaya başlar. İzmir ve Bodrum’da sahne aldığı her yere onu dinlemeye gelen hatırı sayılır bir kitleye artık İstanbul’u da eklemeyi başarmıştır.
O dönem eğlence hayatının kalbinin attığı Etiler’deki önemli bir kulüpte sahneye çıktığı her akşam mekânı hınca hınç doldurması herkesin dikkatini çekmiştir. Hatta “Niran Ünsal” adını ve kısa zamanda edindiği başarıyı gıptayla takip eden pek çok önemli meslektaşı bile sık sık onu dinlemek için çalıştığı kulübün müdavimi olur.

Sahne hayatının yanı sıra, ilk albümü için yoğun bir çalışma temposu içine giren sanatçı; Garo Mafyan ve Selim Çaldıran gibi iki büyük ustanın müzik yönetmenliğinde hazırladığı “Haktan”ı yayınladığı 1996 yılında sadece Türkiye’de büyük ses getirmekle kalmaz; adının yurt dışında da duyulmasını sağlar. Beyaz gelinlikler içerisinde dupduru güzelliğiyle kameralara “Duy! Sesimi her yerden duy!” diye haykırdığı klibindeki büyülü sesiyle bir anda en çok konuşulan, şarkıları radyo ve televizyon kanallarında en çok istek alan sanatçı ünvanını kazanır. Aynı zamanda ilk albümünün isim şarkısı da olan “Haktan”ın sözleri Seda Akay’a, beste ve düzenlemesi Garo Mafyan’a aittir. Klibini de o dönemin en ünlü klip yönetmeni olan Deniz Akel çekmiştir.

Bugün bile hâlâ yayınlanan, söylenen pek çok hit şarkının yer aldığı “Haktan” albümünde sanatçının kendisine ait 5 bestesi çok dikkat çeker. Bu eserleriyle Niran Ünsal, sadece bir yorumcu olmadığını, aynı zamanda Türk Popüler Müziği’ne besteleriyle de damga vuracak olan önemli bir besteci olduğunu da kanıtlamış olur. Garo Mafyan, Selim Çaldıran, Seda Akay, Şehrazat, Faruk Nafiz Çamlıbel, Suat Sayın, Şebnem Evren Erdamar ve Tamer Özkan gibi önemli isimlerin imzalarını attığı albümün 2.klibi “Aşka Davet” isimli şarkıya çekilir. Yine Deniz Akel’in çektiği bu klipte Niran Ünsal, ilk klibi “Haktan”daki beyaz gelinlikli, masum ve duru görüntülerin tam tersi bir kompozisyonla kameraların karşısına geçer. Ateş kırmızısı bir kıyafet içerisinde, bestesi Selim Çaldıran’a, sözleri Seda Akay’a ait olan şarkıyı seslendirdiği klibi de büyük beğeni toplar. Söz konusu eserin hayli zor bir melodik yapısı vardır ancak sanatçının güçlü ve geniş oktavlı sesiyle bu zor eserin de hakkını verdiği konusunda müzikdünyasının önemli isimleri övgüler yağdırır.

İlk albümün en gizli hiti olan “Helâl Et” isimli şarkı kısa sürede dillere düşer. Aradan geçen neredeyse 20 yıllık süreç içerisinde, bugün bile en çok istek alan bu şarkıyı, sadece sanatçının kendisi değil; sahne dünyasının pek çok önemli yorumcusu da seslendirmektedir. “Helâl Et” şarkısının klibiyle yine herkesi şaşırtmayı başaran Niran Ünsal, bu defa Mustafa Altıoklar’ın yönetmenliğinde kameralar karşısına geçer.
Darıca-Yalova arabalı vapurunda çekilen, sanatsal görüntülerin yer aldığı klipte sanatçıya ünlü gazeteci ve televizyoncu Savaş Ay eşlik eder.

Niran Ünsal’ı geniş kitlelere tanıtan bu ilk albüm sonrası sanatçı bir yandan yoğun sahne ve konser çalışmalarına devam ederken bir yandan da 2.albümü için beste ve söz çalışmalarını sürdürür. Aradan geçen 3 yılın sonunda, “Şarkılara Tutundum” isimli albümünü yayınladığında takvimler 1999 Mayıs ayını göstermektedir. Sanatçı bu albümü için bilerek ve isteyerek ünlü müzik adamı Attila Özdemiroğlu’nun kapısını çalmış ve albümünün hem müzik direktörlüğünü hem de aranjörlüğünü yapmasını istemiştir. Zira, Attila Özdemiroğlu, uzun yıllardır sanatçının hayranlıkla takip ettiği ve günün birinde birlikte çalışmak istediği bir müzik adamıdır.
Niran Ünsal’ın bir diğer hayâli de “etnik ve otantik temalı melodileri, günün modern sounduyla birleştiren bir albüm yapmak”tır. Bu hayâlini gerçekleştirmesine aracılık edecek en doğru isim Attila Özdemiroğlu’dur.
Albüm çıkar çıkmaz hayranlarından ve müzik çevresinden gelen övgüler sanatçının ne denli isabetli bir karar vermiş olduğunu kanıtlamıştır. Niran Ünsal “Şarkılara Tutundum” isimli albümüyle hem yıllardır kalbinin bir köşesinde uykuya yatırdığı 2 büyük hayâlini aynı albümde buluştuırmanın hem de hayranlarını memnun etmenin mutluluğunu yaşar.

“Şarkılara Tutundum” albümünde başta Attila Özdemiroğlu olmak üzere Aysel Gürel, Seda Akay, Günay Çoban ve Mete Çelik gibi ünlü söz yazarı ve bestecilerin eserleri yer alır. Albümün bir diğer özelliği de; Niran Ünsal’ın yorumcu ve besteci kimliğinin yanında bir de “söz yazarı” kimliğinin de varlığını kanıtlamış olmasıdır. Zira, albümde yer alan ve çok beğenilen “Tövbekar” isimli eserin bestesi ve sözleri sanatçının kendisine aittir.

Albümün ilk klibi Kemal Başbuğ yönetiminde çekilen “İtiraf Ediyorum” şarkısının sözleri Aysel Gürel’e, bestesi Niran Ünsal’a aittir. Kısa sürede bu albümden de pek çok hit şarkı çıkar:
Sözleri Aysel Gürel’e, bestesi Attila Özdemiroğlu’na ait “Firuze”(aynı zamanda albümün 2.klibi), “Ağır Roman” filminin müziklerinden olan “Vurgun” ve “Masum Günahlar”, “Gönül Hancım”, “Yasak Bir Düş”, “Dertli Saz”, “Peşinde Ahım Var” gibi pek çok şarkı sevenlerinden tam not alır. Sanatçının bu albümü, kendi diskografisi içerisinde “modern etnik-otantik” dokusuyla ayrı bir yerde durmakta, bir arşiv niteliği taşımaktadır.

Ülkemizin en büyük sanatçılarından biri olan Ahmet Kaya’nın anısına 2003 yılında bir albüm yayınlanır. Sanatçının eşi Gülten Kaya tarafından hazırlanan “Dinle Sevgili Ülkem” isimli bu albümde, yine ülkemizin en önemli 18 sanatçısı sesi ve yorumuyla yer alır. Niran Ünsal da bu albümde “Giderim” isimli eseri seslendirir. Aslında albümün çıkış şarkısı olarak başka bir yorumcunuın seslendirdiği bir başka eser düşünülmüştür. Ancak albüm çıkar çıkmaz, Niran Ünsal’ın yorumladığı “Giderim” şarkısı o kadar büyük ses getirir ki tüm planlar değişir. Zira her yerde Niran Ünsal ve “Giderim” çalmakta, pek çok yorumcu konserlerinde bu şarkıyı repertuarlarına almaktadır. Niran Ünsal ve “Giderim” diğer bir tabirle “bir bomba gibi” patlar. Sanatçının çıktığı konserlerde de bu şarkı yoğun istek alır. Gülten Kaya ve yapım şirketi doğal olarak planlarını değiştirir ve “Giderim” çıkış şarkısı olur, klip de bu şarkıya çekilir.


Aynı dönemlerde sanatçı kendisine ait yeni albümünü hazırlamaktadır. Çok değil, aradan geçen 1 yıl sonrasında sanatçı “Göçebe” isimli solo albümünü yayınladığında “bir patlama daha” gerçekleşir. “Göçebe” şarkısı bir anda hit olur; tüm radyolarda ve müzik klibi yayınlayan kanallarda şarkı aylarca listelerde yer alır, 1 numaraya yükselir,dinleyenlerden yoğun istek alır. Sanatçının konserlerinde dinleyiciler hep bir ağızdan şarkıya eşlik eder. Albüme adını veren bu şarkı aynı zamanda çıkış şarkısı olur. Sözleri Günay Çoban’a, bestesi Niran Ünsal’a, düzenlemesi Selim Çaldıran’a ait olan şarkıya “Altan Dönmez”in çektiği klip, aradan geçen onca sene sonra bugün bile hâlâ sosyal paylaşım sitelerinde ve müzik sitelerinde en çok tıklanan, en çok arama yapılan şarkılardandır ve Niran Ünsal’ın müzik kariyerinde baş köşeye yerleşen eserlerden birisi olma özelliğini kazanır. Özellikle şarkının nakaratında yer alan “Boynumu eğmem kimseye/ Emanet bu can Allah’a” kısmı geldiğinde dinleyenlerin ve eşlik edenlerin coşkusunun kat be kat arttığı apaçık gözlenmektedir. Bu durum sosyolojik bir yaklaşımla incelendiğinde; o dizelerde yer alan bir duyguyu, “Allah’tan başka kimselere boyun eğmeme” duygusunu insanların yoğun bir şekilde sahiplendiklerini söylemek yanlış bir teşhis olmayacaktır.


“Göçebe” isimli albüm çok ses getirir, şarkıların pek çoğu hit olur. O yıllarda doruğa çıkan “korsan albüm basma ve yayınlama furyası”na rağmen sanatçının albümü, resmi ve yasal satışların kayıtlarına bakılarak konuşulduğunda, o dönem “en çok satış yapan albümler” listesinde aylarca ilk sıralarda varlığını sürdürür.
Albümde çoğunluğu yine sanatçının kendisine ait olan besteler yer alır.
Tüm düzenlemelerini Selim Çaldıran’ın yaptığı “Göçebe”de Günay Çoban, Seda Akay, Yıldız Tilbe, Hakkı Yalçın, Alper Narman, Fettah Can, Murat Sağır gibi önemli söz yazarı ve bestecilerin eserlerini yorumlayan Niran Ünsal, hayranlarından gelen yoğun istek üzerine bir “Ahmet Kaya klasiği” olan “Söyle” isimli şarkıya da bu albümde yer verir. Ayrıca, bir “Orhan Gencebay klasiği” “Tanrı’ya Feryat” ile yıllar önce Nalan’ın yorumladığı ve Niran Ünsal’ın kendi bestesi olma özelliği taşıyan “Farzet” albümdeki “eski ama eskimeyen” kıymetli eserlerdendir.


Albümün 2.klip şarkısı “Şarap Misali”nin sözleri Yıldız Tilbe’ye, bestesi Niran Ünsal’a aittir ve klibin yönetmenliğini yine Altan Dönmez yapar. 3.klibi “Film Doktorları” çeker. Sözleri Alper Narman’a, bestesi Fettah Can’a ait olan “Beyaz Gül” de albümün sevilen eserlerinden biri olmayı başarır.
Klipleri çekilmemiş olmasına rağmen; albümdeki “Gitme Gülüm”, “Hayal Meyal”, “Dağ Gibi”, “Ben Yokum” gibi şarkılar da sanatçının hayranları tarafından çok beğenilir. “Göçebe” albümü, dolu dolu özelliğiyle ve çizdiği satış grafiğiyle hayli ses getiren bir albüm olmuştur.

2007 yılında yayınladığı “İyi Niyetlerim”, pek çok yeniliği içerisinde barındıran bir albüm olur: Sanatçı kendisine ait bir müzik yapım şirketi kurmuş ve şirketine “NÜ Müzik Yapım” adını vermiştir. “İyi Niyetlerim” bu yapım şirketinin ilk göz ağrısıdır. Bu albümün bir başka özelliği de hem ilk defa albümdeki tüm bestelere imza atmış olması hem de müzik yaşamında ilk defa bir albümünün müzik direktörlüğünü, süpervizörlüğünü üstlenmiş olmasıdır. Ayrıca, ilk defa tüm şarkı sözleri bir tek söz yazarının elinden, yüreğinden çıkmıştır: Albümdeki tüm şarkı sözlerinde Günay Çoban’ın imzasını görürüz. Tüm düzenlemeleri Gurcell Çelik yapmış, sadece “Hayranım” isimli şarkının remiks versiyonuna Özgür Buldum imza atmıştır.

Albümün çıkış şarkısı olan “Hayranım”ın klibini Deniz Akel çeker.
Klip yayınlanır yayınlanmaz, şarkı radyolara dağıtılır dağıtılmaz büyük beğeni toplar, kısa sürede hit olur. Gerek bestedeki, gerek sözlerdeki coşkulu, eğlenceli, esprili hava müzikseverleri mest etmeye yetmiştir. “Hayranım” şarkısı, “Niran Ünsal” dendiğinde akla ilk gelen şarkılardan biri olmayı başarmıştır.

“İyi Niyetlerim” albümünden de pek çok hit çıkar: Kliplerini Tamer Aydoğdu’nun çektiği “Oyunbozan” ve “Geçtim Dünya Hevesinden” şarkılarından başka “İyi ki Varsın”, “Kalbim Seninle”, “Aşk İçin” de çok beğenilir, radyolarda uzun süre yayınlanan, en çok istek alan şarkılardan olur. Özellikle “İyi ki Varsın” şarkısında geçen “Sen dar günümde helâl
lokmamsın/ Yâr demek yetmez canımda cansın/ Her kulun hakkını, bahtını, şansını verene bin şükür/ İyi ki varsın” dizeleri; sosyal paylaşım siteleri, iletiler ve sms mesajlarında pek çok sevgili tarafından o dönem yoğun bir şekilde paylaşılmış olma özelliğini de taşır.

2009 yılının Mayıs ayında yine kendi yapım şirketinden yayınladığı “Sesler ve İzler” piyasaya çıkar. Albümünün müzik direktörlüğünü yine kendisi üstlenir. Albümdeki 1 şarkının dışında tüm besteler yine sanatçının kendisine aittir. Düzenlemeler ve şarkı sözlerinde müzik dünyasının en önemli isimleriyle çalışır: Günay Çoban, Hakkı Yalçın, Öykü Gürman, Seda Akay, Emre Kaya, Gökhan Şahin, Zeki Güner şarkı sözleriyle; Gurcell Çelik, İsmail Tunçbilek, Ceyhun Çelikten, Yaşar Cenker Sarp düzenlemeleriyle albüme imzalarını atan isimlerdir.
Albümden 2 şarkıya klip çekilir: “Ben Yine Kendimle” ve “Sebebim”.
Her iki şarkının klibinde de Cumali Çöp kamera arkasına geçer.
Albümde yer alan “Aklım Hep Sende” şarkısında Özcan Deniz’le yaptığı düet büyük ses getirir. Albüm yayınlanır yayınlanmaz bu şarkı internette “En Çok Tıklanan Şarkı” olma özelliğini ele geçirir ve uzun süre de bu
rekoru başka şarkılara bırakmaz.

Sanatçı aynı yıl, “Küçük Kadınlar” dizisinin jenerik şarkısına sesi ve yorumuyla ruh katar, büyük beğeni toplar. Seslendirdiği şarkının adı “Ben Ne Zaman Büyüdüm Anne”dir. Bestesi ise pek çok sevilen dizinin jeneriğine imza atan Cem Yıldız’a aittir.

Niran Ünsal, 2010 yılının sonuna doğru usta müzisyen Ali Osman Erbaşı’nın daveti üzerine “Bir Saz, Bir Avaz” isimli özel bir projeye güçlü sesi ve usta yorumuyla destek olur. Kendi albümlerindeki repertuarın ve müzikal çizginin dışında, Türk Halk Müziği’mizin modernize edilmiş en
güzel örneklerinden biri olan bu arşivlik albüm de oldukça beğeni toplar.
Özellikle, yıllar önce Müslüm Gürses’in okuduğu “Hangimiz Sevmedik” şarkısındaki yorumuyla çok konuşulur.

Niran Ünsal diskografisinin ilk maksi single albümü olma özelliği taşıyan “İnce Ayar” 2012 yılının ilk aylarında, yine sanatçının kendi yapım şirketinden piyasaya çıkar. Bu albümde sanatçının kendi bestesi, pek çok şarkıya birlikte imza attıkları Günay Çoban sözleriyle “Çıkmaz Sokak” adıyla yayınlanır ve birden albümün en beğenilen şarkısı olarak öne çıkar.
Bestedeki melankolik yapı edebî sözlerle buluşmuş, sanatçı yine usta yorumculuğunu konuşturmuştur. “Ben artık sevdaya tövbekâr” dizelerindeki haykırışı sevenlerinin yüreğini titretir.

Albümde ayrıca genç bir müzisyen olan Haktan Şendinçkurt’un “Bir Şans Daha” isimli eseriyle, müziğimizin en büyük bestecilerinden “Orhan Gencebay”ın “Kader Diye Diye” isimli eserini yorumlayan sanatçı, Orhan Gencebay’ın şarkısına 2 ayrı düzenlemeyle(Rock Arabesk ve İnce Saz/Meyhane) yer vermiştir.

“Bir Şans Daha” isimli şarkıya “By Gugu” yönetmenliğinde
bir klip çeken sanatçı, İzmir’in Selçuk İlçesi’nin tarihi ve etnik dokusuna, yöre halkının görüntülerine bol bol yer verdiği klibiyle çok konuşulur.

Yorumcu kimliğinin yanında, bugüne kadar 100’den fazla besteye de imza atan sanatçının eserlerini, ülkemizin birbirinden ünlü isimleri kendi albümlerinde yorumlamıştır. Bu şarkılardan pek çoğu hit olmayı başarmış, yer aldığı albümün satışına önemli katkılar sağlamıştır.
Bu isimlerden bazıları ve seslendirdikleri “Niran Ünsal” imzalı eserler şöyledir:

Özcan Deniz “Nasip Değilmiş”, “Kayboldum”, “Karşılıksız Aşk”, Rober Hatemo “Mahrum”, “Gurur”, “Ama Seni Sevdim”,
Sibel Can “Gümüş Kurşun”, “Aşk Yolcu”, Muazzez Ersoy “Düştüm Bir Ateşe”, “Geldik Gidiyoruz”, Funda Arar “Var mısın?” Demet Akalın “Sebebim”, Zerrin Özer “Deli Yaz”, Levent Yüksel “Fasl-ı Muhabbet”,
Hazal “Yalancı Sevda”, “Aşka Dair”, Nalan “Farzet”, Metin Şentürk “El mi yaman, bey mi yaman?”…

Niran Ünsal’ın yurt içi, yurt dışı konser, imza günü, açılış, bayi toplantısı, festival, vb. organizasyonlarla ilgili anlaşmaları, kendi müzik yapım şirketi olan “NÜ Müzik Prodüksiyon Yapım” tarafından yürütülmektedir. Sanatçının yapım şirketi,2009 yılında İbrahim Gugu’nun (By GuGu) ortak olmasıyla daha da güçlenmiştir. Müzikal yeteneğine güvendiği genç müzisyenlere kol kanat germeyi ilke edinen “NÜ Müzik Yapım”, bu doğrultuda peş peşe projeler yayınlama başlamıştır. İlk olarak Murat Balkan’ın, Balkan ezgileriyle örülü etnik albümünü yayınlayan şirket, 2012 yılında da “Nida”nın maksi single albümünü dijital portallardaki müzik sitelerinde satışa sunar. Albümde yer alan “90’s” şarkısına “By Gugu” yönetmenliğinde çekilen klip, daha yayına verilmeden oldukça ses getirmiştir.

2013 yılında Niran Ünsal’ın kendi solo albümünün dışında genç ve yetenekli müzisyenlerin albümlerini de yayınlamaya devam edecek olan “Nü Müzik Yapım”, “Tarık Tüysüzoğlu” ve “İlkerÖzdemir”in albüm hazırlıklarına hız vermiştir.

Sanatçıya, gelecekte yapmak istediği projeler sorulduğunda kendisinin verdiği cevap şu şekilde olmuştur:

“HAKTAN” nasip olan şu hayatta, yaşadığım en zorlu anlarda bile hep “ŞARKILARA TUTUNDUM”. Biliyorum ki, herkes gibi ben de “GÖÇEBE” bir ömrün fâni sahibiyim. Dileğim o’dur ki; ömrüm yettikçe, ruhuma yansıyan “SESLER VE İZLER”i, bütün “İYİ NİYETLERİM”le kalbimin “İNCE AYAR”ından süzüp “BİR SAZ, BİR AVAZ”la beni seven herkesin beğenisine sunmaya devam edeceğim. Nefesimin yettiği, gücümün elverdiği ve Rabb’imin müsaade ettiği kadar…

Derleyen ve Yazan: Günay ÇOBAN

niranunsal.com.tr

0 Комментарии

Комментариев нет